5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun 21. maddesinde;
bir hayvana çarpan ve ona zarar veren sürücünün, onu en
yakın veteriner hekim ya da tedavi ünitesine götürmek
veya götürülmesini sağlamak zorunda olduğu
düzenlenmiştir. Bu zorunluluğa aykırı davranılması
halinde bu kişilere idari para cezası verilmektedir. Bu
kişiler hakkında İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne ve
savcılığa şikayette bulunabilirsiniz.
Ayrıca Türk Ceza Kanununun 180. Maddesi kapsamında
Trafik Güvenliğini Taksirle Tehlikeye Sokmak suçundan ve
özellikle arabanın vurduğu hayvan, beslediğiniz bir
hayvan ise sahibi olduğunuzdan bahis ile Türk Ceza
Kanunu 151/2 kapsamında mala zarar verme suçundan
şikayetçi olabilirsiniz.
Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması,
kısırlaştırılması, aşılanması, gerekli tıbbî
bakımlarının yapılması ve işaretlenmesi, alındığı yere
geri bırakılması görev ve yükümlülüğü belediyelere
aittir. Bu kapsamda tüm belediyeler, kendi sınırları
içindeki hayvanların tedavisini, gerekli bakım ve
aşılarını yaptıktan sonra öncelikle bu hayvanların
alındıkları ortama bırakmak zorundadır. Büyükşehir
belediyesi de kendi sınırlarındaki hayvanlardan
sorumludur. Çoğunlukla büyükşehir belediyeleri, yerel
belediyeler ile koordineli olarak çalışmaktadır. Bu
sebeple yaralı hayvanı bulduğunuz yerel belediyeye ya da
büyükşehir belediyesine bildirebilirsiniz.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 3. maddesinde
hayvanların yaşama ortamı tanımlanmıştır. Bu tanıma
göre; bir hayvanın veya hayvan topluluğunun doğal olarak
yaşadığı yer, yaşama ortamıdır. Burada artık özel
mülkiyet – kamusal alan ayrımı yapılmaksızın hayvanların
içgüdüsel olarak bulunduğu, yaşamını sürdürdüğü her yer
onların doğal yaşama ortamıdır. Aynı Kanunu’nun 4.
Maddesinde ise hayvanların korunmasına ve rahat
yaşamalarına ilişkin temel ilkeler düzenlenmiştir. Buna
göre; bütün hayvanlar eşit doğar ve yaşama hakkına
sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi
yaşamları desteklenmelidir. Hayvanların korunması,
gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması
için gerekli önlemler alınmalıdır.
1.maddesinde ise “Hayvanlara kasıtlı olarak kötü
davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak, dövmek,
aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz
bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve
psikolojik acı çektirmek.” ise yasaklı hallerdendir.
Bu yasal düzenlemeler karşısında, bütün hayvanların yaşam
ve yaşama özgürlüklerinin korunması onlar için bir hak
ve insanlar için de aynı zamanda yükümlülüktür.
Unutulmamalı ki, kendimize yaşam alanı inşa etmek için
oluşturduğumuz betonarme yapılarla, hayvanların doğal
yaşam alanları ellerinden alınmıştır. Bu çerçevede, site
içerisindeki hayvanları beslemenize karşı çıkan site
yönetimine ve kişilere karşı bu hususları hatırlatan bir
uyarı yazısı gönderebilirsiniz. Hatta bu uyarı yazınıza;
site içerisinde yönetimden ve/veya site sakinlerinden
kaynaklanan sorunlar, yönetim planına veya imar planına
aykırı yapılanmalar, kullanımlar bulunması halinde bu
tespitlerin de yapılarak, yasal bir hak olan şikayet
yolu ile ilgili kurumlara bildirileceği ve
aykırılıkların giderilmesi için dava açılabileceği
hatırlatmasının da eklenmesi, bu kişilerin geri adım
atmasını sağlayabilecek oldukça etkili bir yoldur.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na aykırı
davrananların uyarılması, para cezası ile
cezalandırılması için yaşadığınız ildeki İl Tarım ve
Orman Müdürlüğü’ne(5199 Sayılı Kanun kapsamında ilke
düzenlemesine ve yasaklı hallere uyulmadığı gerekçesi
ile) ve savcılıklara(Türk Ceza Kanunu’nun 123.
maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma
suçu kapsamında) şikayette bulunabilirsiniz. Ancak
etkili bir şikayet için; şikayet dilekçesi verdim,
üzerime düşeni yaptım rehavetine kapılmamalı ve şikayet
dilekçenizin akıbetini sürekli takip etmeniz
gerekmektedir.
Şiddete, işkenceye maruz kalmış, tecavüze uğramış
hayvan gördüğünüzde bunları belediyeye
bildirebilirsiniz. Belediyelerin veterinerlik
hizmetleri bu hayvanların tedavi, bakımı ve
rehabilitesini yapmakla görevlidir.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 14.
maddesinde hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak,
acımasız ve zalimce işlem yapmak, dövmek, aç ve
susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz
bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve
psikolojik acı çektirmek, hayvanlarla cinsel
ilişkide bulunmak, işkence yapmak açık bir şekilde
yasaklanmıştır. Hayvanlara kötü muamelede bulunan bu
şahısları, hayvanların korunması için gerekli
önlemleri almakla yükümlü İl Tarım ve Orman
Müdürlüklerine şikayet edilebilir. Bu sayede bu
hayvanları inciten, canlarını yakan bu kişilerin
kanuna aykırı hareketleri sebebiyle idari para
cezası verilmesini, bu kişilerin elinde bulunan
hayvanlara el konulmasını da sağlayabilirsiniz.
Aynı zamanda maruz kalınan bu davranışların, Türk
Ceza Kanunu’nda suç olarak karşılığının da bulunması
mümkündür. Örnek vermek gerekirse, sahipli bir
hayvana zarar verilmesi halinde Türk Ceza Kanunu’nun
151/2. maddesindeki mala zarar verme suçunu, hayvana
tecavüz edilmesi halinde 225. maddesindeki hayasızca
hareketler ile 226. maddesindeki müstehcenlik,
hayvanların zehirlenmesi halinde 181. maddedeki
çevrenin kasten kirletilmesi ile 182. maddedeki
çevrenin taksirle kirletilmesi, hayvanların ateşli
silahla vurulması halinde 170. Maddedeki genel
güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, hayvanın
aracın arkasına bağlanarak trafikte sürüklenmesi
halinde 179. maddedeki trafik güvenliğini tehlikeye
sokma suçlarında karşılığını bulabilir. Önemle
belirtelim ki; yukarıdaki fiillere maruz kalan
hayvan sizin karneli hayvanınız yahut da bir
kurumdan sahiplendiğiniz hayvan değilse ancak
sokakta sizin beslemesini ve bakımını üstlendiğiniz
bir hayvan ise bu hayvanın da Türk ceza Kanunu
kapsamında sahipli hayvan statüsünde
değerlendirileceğini ve bu hayvanın sahipli hayvan
olduğundan bahis ile TCK 151/2 kapsamında mala zarar
vermekten suç duyurusunda bulunabileceğinizi
unutmayın.
Bu sebeple şiddet, işkence, tecavüz vb. davranışlara
maruz kalan hayvanların polise bildirilmesi,
savcılığa suç duyurusunda bulunulması bu fiilleri
gerçekleştiren kişilerin idari para cezasından daha
ağır cezalarla karşılaşmasını sağlayacaktır. Bu
hallerde şikayet dilekçenizi ve takibini kalabalık
gruplarla, farklı kurumlarla birlikte yapmanızda
fayda olacaktır.
Ev ve süs hayvanlarının satışının yapılabileceği
kanunla düzenlenmiştir. Ev Ve Süs Hayvanlarının
Üretim, Satış, Barınma Ve Eğitim Yerleri Hakkında
Yönetmelik ile petshopların taşıması gereken
özellikler, ev ve süs hayvanlarının nasıl
sergileneceği gibi şartlar düzenlenmiştir.
petshopların açılması ve ruhsat verilmesi Tarım ve
Orman Bakanlığının iznine tabi olup denetimleri de
yine Bakanlık tarafından illerde bulunan İl Tarım ve
Orman Müdürlükleri aracılığı ile yapılmaktadır.
Ayrıca belediyelerde petshop işletme sahiplerine
verilecek eğitimleri organize etmekle yükümlüdür.
Aynı zamanda belediyelerin veteriner işleri
müdürlükleri de petshopları sağlık koşulları
açısından denetlemekle görevlidir.
Bu nedenle mevzuata aykırı olan bir husus
gördüğünüzde ya da hayvanlara kötü muamele
yapıldığında delillerinizi ekleyerek şikayet
dilekçenizle birlikte belediye veteriner işleri
müdürlüğüne, İl Tarım ve Orman Müdürlüklerine
başvurmalısınız.
Hayvanları başka bir canlı hayvanla dövüştürmek
Hayvanları Koruma Kanunu’nda açıkça yasaklanmıştır.
Böyle bir durumla karşılaştığınızda, idari para
cezası verilmesi için İl Tarım ve Orman
Müdürlüğü’ne, belediyelere ve savcılığa şikayet
edebilirsiniz.
Aynı zamanda Türk Ceza Kanunu’nun 228. maddesinde,
kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suç olarak
düzenlenmiştir. Aynı maddede, ceza Kanununun
uygulanmasında kumar, kazanç amacıyla icra edilen ve
kar ve zararın talihe bağlı olduğu oyunlar olarak
tanımlanmıştır. Bu suçun karşılığında bu suçu
işleyenlere hapis cezası verilmektedir. Bu tarz bir
olaya şahit olduğunuzda, ceza kanunun bu maddesi
uyarınca polise veya savcılığa suç duyurusunda
bulunabilirsiniz.
Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü
muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemleri
almakla herkes yükümlüdür. Mahsur kalmış bir
hayvanın aç ve susuz kalması, acı çekmesi, zarar
görmesi ihtimali oldukça yüksektir. Bu nedenle polis
ve itfaiye özel mülkiyet olması sebebiyle mahsur
hayvanı kurtarmaktan kaçınırsa baskı kurmayı
deneyin. Bunun için savcılıkla, İl Tarım ve Orman
Müdürlüğü ile irtibata geçin. Savcılığın harekete
geçtiği ve kendi nezdinde kapısı açılarak özel
mülkiyete girilen bir çok örnek mevcuttur.
Genelde kurumlar yavaş hareket edebilir, ama siz
üstelerseniz ve onları harekete geçirecek baskıyı
kurarsanız gerekeni yapmak zorunda kalacaklardır. Bu
tarz baskı kurmanız gereken durumlarda sosyal
medyayı kullanmaktan çekinmeyin. Etkili bir kamuoyu
oluştuğunda harekete geçmek zorunda kalacaklardır.
Bütün hayvanların eşit doğduğu ve yaşama hakkına
sahip olduğu 5199 sayılı Hayvanları Koruma
Kanunu’nun temel ilkelerindendir. Bu Kanun
hükümlerine uyulup uyulmadığını denetlemekle görevli
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne durumu şikayet
edebilirsiniz.
Ayrıca bu kişilerin ateşli silah kullanarak kişilerin
hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli
olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya
panik yaratabilecek tarzda kullandıkları söz konusu
olacağından Türk Ceza Kanunu’nun 170. Maddesinde
düzenlenen genel güvenliği kasten tehlikeye
sokulması suçu ile böyle bir caniliğe girişen
şahısların silahları yasadışı bulundurması kuvvetle
muhtemel olduğundan 6136 sayılı kanuna (Ateşli
Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında
Kanun) muhalefet suçundan savcılığa suç duyurusunda
bulunabilirsiniz.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda hayvanlara
kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce
işlem yapmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı
soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal
etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek açıkça
yasaklanmıştır. Bu kanuna uyulup uyulmadığını
denetlemekle görevli İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne
durumu bildirmeli ve bu kişileri şikayet
etmelisiniz.
Ayrıca çevreye zarar verecek şekilde, atık veya
artıkların toprağa, suya ve havaya verilmesi suç
teşkil etmektedir. Bu kapsamda zehirli atıklarla
hayvanlara zarar vererek çevreyi kirleten kişiler
hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 181. maddesinde
düzenlenen çevrenin kasten kirletilmesi ile 182.
maddesinde düzenlenen çevrenin taksirle kirlenmesi
suçlarından savcılığa suç duyurusunda
bulunabilirsiniz.
Yine zehirlenen hayvanların, karneli olmasa dahi
sizin beslenmesini ve bakımını üstlendiğiniz hayvan
ise sahipli olduğundan bahis ile TCK 151/2 maddesi
kapsamında mala zarar verme suçundan da suç
duyurusunda bulunabilirsiniz.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda hayvanların
kesilmesi için de kurallar düzenlenmiştir. Buna
göre; dini kuralların gerektirdiği özel koşullar
dikkate alınarak hayvanı korkutmadan, ürkütmeden, en
az acı verecek şekilde, hijyenik kurallara uyularak
ve usulüne uygun olarak bir anda yapılır.
Hayvanların kesiminin ehliyetli kişilerce yapılması
sağlanır. Bu düzenleme ile kesim hayvanlarının da
kötü muameleye maruz kalması engellenmek istenmiş ve
uymayanlara idari para cezası verileceği hüküm
altına alınmıştır. Bu kapsamda İl Tarım ve Orman
Müdürlüğü’ne ve belediyeye bu kurallara uymayan
kişileri şikayet edebilirsiniz.
Kaza geçirmiş bir hayvan gördüğünüzde tek başınıza
müdahale etmeniz sorun olabilir. Çünkü bu hayvanlar
kaza sebebiyle tedirgin olacaklarından saldırgan
olabilirler. Ancak tek başınıza müdahale edebilmeniz
mümkünse bunu deneyebilirsiniz.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu gereği
belediyelerin veteriner hizmetlerinden yararlanmak
için en yakın belediyeye başvurabilirsiniz.
Belediyeler tarafından yaralı sokak hayvanları
alınıp tedavi ve rehabilite edilmektedir. Bu konuda
153 ‘ü aramanız halinde müdahalede bulunulacaktır.
Önemle belirtmek gerekir ki 153’ü birden fazla
aramanız gerekebilir ve alınan hayvanın akıbetinin
de mutlaka takibini yapmanızı öneririz.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda hayvanların
korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden
uzak tutulması için gerekli önlemlerin alınması
yükümlülüğü getirilmiştir. Bu kapsamda, belediyeler
sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların bakımını,
tedavisini, rehabilitesini yapmakla görevlidir.
Belediyelerin veterinerlik hizmetleri, kendi
belediye sınırları içerisindeki hayvanları tedavi
etmek durumundadır. Ancak bazı belediyelerde her ne
kadar zorunlu olsa da veterinerlik hizmetini sunacak
biriminin bulunmaması ya da veterinerlerin kanatlı
hayvanlara bakabilecek donanımda olmaması gibi
durumlar söz konusu olabilir. Bu durumda İl Tarım ve
Orman Müdürlüğü ile temasa geçip destek
alabilirsiniz.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu hükümlerine
uyulup uyulmadığını denetleme ve idari para cezası
verme yetkisi il bazında İl Tarım ve Orman
Müdürlüğü’ne aittir. Hayvanlara kasıtlı olarak kötü
davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak, dövmek,
aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz
bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve
psikolojik acı çektirmek vb. diğer yasaklar kanunda
sayılmıştır. Bu yasakları ihlal ederek hayvanlara
kötü muamelede bulunan eğlence merkezlerini İl Tarım
ve Orman Müdürlüğü’ne şikayet edebilirsiniz.
Kanunda hayvanat bahçeleri içinde ayrı düzenleme
bulunmaktadır. Buna göre işletme sahipleri ve
belediyeler hayvanat bahçelerini, doğal yaşama
ortamına en uygun şekilde tanzim etmekle ve
ettirmekle yükümlüdürler. Bu yükümlülüğe
uymayanlara, hayvanat bahçelerinde kötü şartlarda
barındırdıkları hayvan başına idari para cezası
verilmektedir. Aynı zamanda bu şekilde faaliyet
gösteren yerlerin kapatılması ve ruhsat iptali için
de ayrıca yerel yönetime şikayette bulunabilirsiniz.
Ancak bu problemin kökten çözümü için hayvanat
bahçelerine gitmeyin ve gidenleri uyarın. Unutmayın
ki fillerin, zürafaların, aslanların, maymunların
yeri şehrinizdeki doğal yaşam alanı süsü verilmiş
minyatür kafesler değildir.
Uzmanlar tarafından, çocukların hayvanlara şiddet
uygulaması, zarar vermesi, genellikle kendilerinin
de aile içi şiddete maruz kaldığı veya şiddete tanık
uğradığı ya da istismara uğradığı şeklinde
değerlendirilmektedir. Hayvan haklarının
düzenlenmesi gibi, 5395 sayılı Çocuk Koruma
Kanunu’nda çocuk haklarının korunmasına ilişkin
temel ilkeler sayılmıştır. Çocuğun öncelikle kendi
aile ortamında korunmasını sağlamaya yönelik
danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve barınma
konularında koruyucu ve destekleyici tedbirler
alınması için talepte bulunabilecek kişiler Çocuk
Koruma Kanunu’nun 7. maddesinde sayılmıştır. Bu
nedenle, durumu izah eden bir dilekçe ile savcılığa
başvurabilirsiniz.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri,
Bakanlığın aile ve topluma, çocuğa yönelik koruyucu,
önleyici, eğitici, geliştirici, rehberlik ve
rehabilite edici sosyal hizmet faaliyetlerini
yürütmek ve koordine etmekle görevlidir. Bu
kapsamda, İl Müdürlüklerinin gerekli önlemi alması,
bu kişilerin eğitimini ve rehabilitesini sağlayacak
programları uygulaması için bir dilekçe ile
başvurabilirsiniz.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 16.
maddesinde hayvan sevgisi, korunması ve yaşatılması
ile ilgili eğitici faaliyetleri düzenlemek İl
Hayvanları Koruma Kurulu’nun görevleri arasında
sayılmıştır. Bu faaliyetlerin çocuklara yönelik
düzenlenmesini, yaygınlaştırılmasını da İl
Hayvanları Koruma Kurulu’ndan talep edebilirsiniz.
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 38. Maddesinde 10 Ocak 2020 tarihinde değişiklik yapılmıştır. Buna göre; aşı karneli kedi, köpek (tehlike arz edenler hariç) ve kuş (saka, muhabbet kuşu veya kanarya) gibi evcil hayvanlar, özel kafesleri kilitli olmak şartıyla bagaj taşımaya mahsus bölümün dışında hayvan sahibi yolcunun kucağında veya oturduğu koltuğun önünde de taşınabilir. Gerekli hallerde, yolcu alınmaksızın evcil hayvanların taşıtın içinde taşınabileceği özel sefer düzenlenebilir. Bu fıkraya uymayan yetki belgesi sahiplerine 2 uyarma verilir.
Yerel yönetimlerin, gönüllü kuruluşlarla işbirliği
içerisinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların
korunması için hayvan bakımevleri ve hastaneler
kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini
sağlamaları ve eğitim çalışmaları yapmaları esası
kanunla düzenlenmiştir. Bu sebeple belediyeler bu
yükümlülüğe uymak zorundadır. İl Tarım ve Orman
Müdürlükleri kanuna uyulup uyulmadığını denetleme ve
gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Bu kapsamda
belediyelerin kanuni yükümlülüklerine aykırı
davranması sebebiyle İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne
gerekli önlemleri alması, denetlemesi, idari para
cezası verilmesi yönünde harekete geçmesi için
şikayette bulunabilirsiniz.
Aynı zamanda, kanuni olarak yaralı hayvanlara
bakmakla görevli olunmasına rağmen yaralı hayvana
bakmaktan kaçınan kamu görevlileri hakkında
görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikmede
bulunmaları sebebiyle Türk Ceza Kanunu’nun 257.
maddesindeki görevi ihmal suçundan savcılığa suç
duyurusunda bulunabilirsiniz.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun amacı;
hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve
uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların
acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi
şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin
önlenmesini sağlamak olarak tanımlanmıştır. Aynı
şekilde, bütün hayvanların eşit doğduğu ve bu kanun
çerçevesinde yaşama hakkına sahip olduğu da temel
ilkeler arasında sayılmıştır, hayvanlar arasında
ayrıma gidilmemiş ve tüm hayvanların korunması,
gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak
tutulması için gerekli önlemlerin alınması
yükümlülüğü getirilmiştir. Bu kanun çerçevesinde
belediyeler, kuşlar da dahil olmak üzere tüm
hayvanların tedavisini sağlamakla yükümlüdür
Ancak bazı belediyelerde her ne kadar zorunlu olsa da
veterinerlik hizmetini sunacak biriminin bulunmaması
ya da veterinerlerin kanatlı hayvanlara bakabilecek
donanımda olmaması gibi durumlar söz konusu
olabilir. Bu durumda İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile
temasa geçip destek alabilirsiniz.
Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği’nde
belediyelerin bölge ve mahallerindeki, özellikle
köpekler ve kediler olmak üzere, sahipsiz
hayvanların bakımları, aşılarının yapılması,
işaretlenmesi ve kayıtlarının tutulmasının
sağlanması, kısırlaştırılması, alındığı ortama geri
bırakılması ile yükümlü olduğu düzenlenmiştir.
Belediye bu faaliyetlerini, yerel hayvan koruma
görevlileri ve gönüllü kuruluşlar ile belediye
veteriner hekimlerinin koordinasyonu ile yerine
getirmek için tedbirleri almak zorundadır.
Bu kapsamda bölgenizdeki gönüllü kişi ya da
kuruluşlarla, belediyenin veteriner hekimleriyle
iletişime geçerek bilgi almayı deneyebilirsiniz.
Ancak mahallenizdeki hayvanlar bakım, rehabilite,
kısırlaştırma amacı ile toplanmamışsa kanun ve
yönetmeliğe aykırı hareket edilmiş olur. Bu durumda
denetimle görevli İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne
şikayette bulunabilirsiniz.
Ayrıca belediyenin, kanunla belirlenen hayvanların
toplanma sebeplerine aykırı hareket etmesi ve
hayvanların alındıkları ortama geri bırakmamaları
Türk Ceza Kanunu’nun 257. Maddesinde düzenlenen
görevi kötüye kullanma suçundan savcılığa suç
duyurusunda bulunabilirsiniz.
Sahipli bir hayvana kötü davranılması durumunda İl
Tarım ve Orman Müdürlüklerine şikayette
bulunabilirsiniz. 5199 sayılı Hayvanları Koruma
Kanunu’nun 24. maddesi ile Hayvanları Korunmasına
Dair Uygulama Yönetmeliği’nin 49. ve 50.
maddelerinde hayvan hakları ihlali tutanağının
tutulması ve hayvanlara el konulmasının şartları
düzenlenmiştir. Buna göre; ilgili denetim elemanları
tarafından yapılacak denetimle 5199 sayılı
Hayvanları Koruma Kanunu’nda belirtilen fiillere
aykırılık tespit edilmesi durumunda kötü şartlar
tutanak altına alınır. Bulundurduğu hayvanların
bakımını ciddi şekilde ihmal ettiği ya da onlara
ağrı, acı veya zarar verdiği denetim elemanlarınca
tespit edilen kişilere idari para cezası kesilir ve
müdürlük tarafından bu hayvanlara el konulur.
Denetim esnasında şikayet sahibi olarak bulunmanız,
kötü şartların tespitinde eksiklik olmaması ve
tutanağa bağlanması açısından önemlidir. Denetim
sonucunda el konulan hayvanlar, size ya da
bakımevlerine tutanakla teslim edilir.
Barınaklar/Geçici bakımevleri, hayvanların
sahiplendirilinceye veya alındığı ortama geri
bırakılıncaya kadar rehabilite edildiği ve bu süre
içerisinde geçici olarak kaldığı tesis olarak
tanımlanmaktadır. Bu tesislerin, bağlı bulunduğu
kurum, kuruluş ve tüzel kişilerle birlikte mevcut
mevzuata uygun bir şekilde faaliyet göstermesinden
ve bu yerlere hayvanların kabul edilip uygun
şartlarda bakılmasından, kayıtların tutulmasından,
hayvanlara aşılama, ilaçlama, kısırlaştırma ve
işaretlemenin yapılmasından, alet ve malzemelerin
temizlik ve dezenfeksiyonundan, atık ve artıkların
çevre ve toplum sağlığına zarar vermesini önleyecek
tedbirlerin alınmasından sorumlu veteriner hekimler
sorumludur. Bu kapsamda sorumlu veterinerler ve
barınak görevlileri hakkında bulundukları belediyeye
şikayette bulunabilirsiniz.
Hayvanları Koruma Kanunu’na uyulup uyulmadığını
denetlemekle görevli olan İl Tarım ve Orman
Müdürlüğü’ne denetimleri yapmak, gerekli tedbirleri
almak ve idari para cezası verilmesini sağlamak için
bildirimde bulunabilirsiniz.
Barınaklar/Geçici bakımevlerinin mevzuata uygun
faaliyet göstermesinden sorumlu olan sorumlu
veterinerler ve barınak görevlileri hakkında
görevinin gereklerine aykırı hareket etmeleri
görevlerini ihmal etmeleri sebebiyle Türk Ceza
Kanunu’nun 257. maddesindeki görevi kötüye kullanma
suçundan savcılığa suç duyurusunda bulunabilirsiniz.
5199 sayılı Hayvan Koruma Kanunu’nun 5. maddesine
göre hayvan sahipleri, sahip oldukları hayvanlardan
kaynaklanan çevre kirliliğini ve insanlara
verilebilecek zarar ve rahatsızlıkları önleyici
tedbirleri almakla yükümlüdür. Bu kapsamda komşuluk
hukukuna aykırılık oluşturacak davranışlara engel
olacak tedbirleri almanız gerekmektedir. Ancak bu
yükümlülüklere aykırı davranmanız halinde idari para
cezası alabilirsiniz.
Ancak önlemler alınsa dahi sıklıkla hayvan
sahiplerinin bu şikayetlere maruz kaldığı
görülmektedir. Öncelikle bilmelisiniz ki, evcil
hayvanların tahliyesi ancak dava açılması yolu ile
mümkündür. Sahipli hayvanlara sadece bu yolla
müdahale edilebilir. Şikayet üzerine ilgili denetim
elemanınca hayvanlarınızın tahliyesi istenilse de bu
kanuna aykırı olacaktır. Bu durumda ilgili kamu
görevlileri hakkında görevi kötüye kullanma suçundan
şikayette bulunulacağı bildirilmeli ve kanuna aykırı
hareket etmesinin önüne geçilmelidir.
Gürültü sebebiyle size idari para cezası kesilebilir.
Ancak bu durumda dahi idari para cezasına itiraz
edebilirsiniz. Gürültü sebebiyle idari para
cezasının kesilebilmesi için Hayvanların Korunmasına
Dair Uygulama Yönetmeliği uyarınca, belirli ses
düzeylerinin aşılması ve bu tespitin de uzman
bilirkişi tarafından yapılması gerekmektedir.
Bilirkişi tarafından tespit yapılmadan düzenlenmiş
idari para cezasının geçerliliği yoktur. Ancak
cezanın iptali için iptal davası açılması
zorunludur.
Siz kanuni yükümlülüklerinize uygun davranıyorsanız
ancak sürekli bir şekilde şikayet ediliyorsanız bu
kişiler hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 123.
maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu
bozma suçundan, haksız ceza kesilmesi halinde iptal
davası hariç cezai işlem yapan hakkında görevi
kötüye kullanma suçundan savcılığa suç duyurusunda
bulunabilirsiniz.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 4.
maddesinde hayvanların korunmasına ve rahat
yaşamalarına ilişkin temel ilkeler düzenlenmiştir.
Buna göre; bütün hayvanlar eşit doğar ve yaşama
hakkına sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli
hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir.
Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü
muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemler
alınmalıdır.
Aynı Kanunun 14. maddesinde ise “Hayvanlara kasıtlı
olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem
yapmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa
ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek,
fiziksel ve psikolojik acı çektirmek.” ise yasaklı
hallerdendir.
Bütün hayvanların yaşama özgürlüklerinin korunması
onlar için bir hak ve hayvanların korunması da
insanlar için aynı zamanda yükümlülüktür.
Hayvanların korunması, bakımı vs. için gerekli
önlemlerin alınması gerekmektedir. Ancak bu
ihtiyaçları karşılarken şüphesiz ki komşuluk
hukukuna aykırı davranılmamalı ve çevre kirliliğine
yol açmayacak şekilde önlemler de alınmalıdır. Bu
kapsamda sokakta yaşayan hayvanların beslenme
ihtiyaçlarının karşılanması yasaya uygundur. Buna
karşı çıkılarak sokakta besleme yapanların sürekli
bir şekilde şikayet edilmesi, sözlü tacize uğraması,
Türk Ceza Kanunu’nun 123. Maddesinde düzenlenen
kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu
oluşturmaktadır.
Maalesef ki sokakta hayvan besleyenler, genellikle
tehdit ve hakarete maruz kalmaktadır. Eğer bu
eylemlerle karşılaştıysanız Türk Ceza Kanunu’nun
125. maddesinde hakaret, 106. maddesinde ise tehdit
suç olarak tanımlanmış olup polise şikayet edebilir
ya da savcılığa suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Bu
şikayetinizde yapılan hakaretleri, tehditleri vs.
anlatmanız ve varsa tanıklarınızı ve diğer
delillerinizi de bildirmelisiniz.
Ayrıca 5199 Sayılı Kanun kapsamında yukarıda
belirttiğimiz ilkeler ve yasaklı hallerden bahis
ederek, besleme yapmanızı engelleyen kişiler
hakkında idari para cezası uygulanması için İl Tarım
ve Orman Müdürlüğü’ne şikayette bulunabilirsiniz.
Burada öncelikle yönetim planına bakılmalıdır.
Yönetim planında yasaklanmadıkça daire içerisinde
evcil hayvan beslenebilir. Buna rağmen yönetim
planında yasaklanmış evcil hayvan bakılması yasak
olsa dahi, bu yasağın yok hükmünde olduğuna dair
mahkeme kararı da mevcuttur. (İstanbul Anadolu 12.
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/1073 Es. 01.03.2013
Tarih ve 2013/251 Sayılı Kararı, Yargıtay 18. Hukuk
Dairesi’nin 2014/6465 E. 2014/12547 K. 11.09.2014
tarihli ilamını inceleyebilirsiniz.)
Yönetim planında yasak olmaması durumunda ise 5199
sayılı Hayvan Koruma Kanunu’nun 5. maddesine göre
hayvan sahipleri, sahip oldukları hayvanlardan
kaynaklanan çevre kirliliğini ve insanlara
verilebilecek zarar ve rahatsızlıkları önleyici
tedbirleri almakla yükümlüdür. Yani yasak bulunmasa
dahi evcil hayvan beslerken gerekli önlemleri
almakla yükümlüyüz ve komşuları rahatsız etmemek
durumundayız.
Ancak yönetim planında yasak olsun ya da olmasın
evcil hayvanların tahliyesi için dava açılmak
zorunludur. Sahipli hayvanlara sadece bu yolla
müdahale edilebilir. Başkaca kamu kurumlarının ya da
kişilerin müdahale etmesi söz konusu olamaz. Şikayet
üzerine kamu görevlisinin sizi uyarması durumunda,
evcil hayvanlarınızın aşı karnelerinin ve varsa
eğitim sertifikalarının ibraz edilmesi faydalı
olacaktır. Ancak tekrar hatırlatalım ki evcil
hayvanınız mahkeme kararı olmaksızın tahliyesi
mümkün değildir.
Hayvanları Koruma Kanunu’nun 4. maddesinde ‘‘Evcil
hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama
özgürlüğüne sahiptir.” ve ülkemizin de taraf olduğu
Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa
Sözleşmesi’nin 3. Maddesinde ‘‘Hiç kimse bir ev
hayvanını terk edemez.’’ denilerek evcil hayvanların
yaşam hakkına ilişkin temel ilkelere yer
verilmiştir.
Bu çerçevede, hukuka aykırı şekilde evcil
hayvanınızın yaşama özgürlüğüne ve evrensel
haklarına müdahalede bulunan komşularınıza karşı
uyarıda bulunabilirsiniz. Nitekim bu kişilere karşı
yapacağınız uyarıda, apartmanın yönetim planına
aykırı durumların ve imar planına aykırı yapıların
bulunması halinde bu tespitlerin de yapılarak, yasal
bir hak olan şikayet yolu ile ilgili kurumlara
bildirileceği ve aykırılıkların giderilmesi için
dava açılabileceği hatırlatmasının da eklenmesi, bu
kişilerin geri adım atmasını sağlayabilecektir.
Uyarılarınıza rağmen devam etmesi halinde evcil
hayvanınızın yaşama özgürlüğüne ve sizin huzurunuza
hukuka aykırı bir şekilde müdahale eden kişilere
karşı Türk Ceza Kanunu’nun 123. maddesinde
düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma
suçundan savcılığa suç duyurusunda bulunabilirsiniz.